Sakız ağacı (Pistacia lentiscus L.) yurdumuzda Ege ve Akdeniz kıyılarında, maki bitki örtüsü içinde yer alan, her dem yeşil, çalı formunda bir bitkidir. Kanarya adalarından başlayarak, bütün Akdeniz kıyılarında doğal yayılış gösteren bu bitki türünün, damla sakızı (Mastik) elde edilen varyetesi P. lentiscus var. chia Duham. (Şekil 1) ise, sadece Yunanistan’ın Sakız adasının güneyinde ve burayla hemen hemen aynı ekolojiye sahip olan Türkiye’nin batısındaki Çeşme yarımadasında bulunmaktadır.
Şekil 1. P. lentiscus var. chia Duham.
Fiziksel ve kimyasal özellikleri açısından bir bitkisel reçine olan damla sakızı, ağacın gövde ve kalın dallarının yaralanmasıyla elde edilmektedir. Sakız reçinesi, floem (soymuk) dokusu içinde bulunan salgı kanallarındaki, salgı hücreleri tarafından üretilmektedir. Açılan yüzeysel yaralardan kendiliğinden akan bu doğal reçine (şekil 2), havayla temas edince sertleşerek damla sakızının bilinen yuvarlak-oval şeklini ve sarımsı rengini kazanır (şekil 3). Verim çağı 15-50 yaşları olan bir ağaçtan, ortalama 300-350 g sakız toplanabilir. Damla sakızının toptan olarak kilogram fiyatı 100 Avro’nun üzerindedir.
Şekil 2. Sakız ağacında reçine akışı, salgı (reçine) kanalı ve salgı hücreleri
Şekil 3. Damla sakızı
Sakız ağacı iki evcikli (dioik) bir bitkidir. Yani erkek ve dişi olmak üzere iki farklı cinsiyette ağaç vardır (şekil 4). Ancak, damla sakızı üretimi sadece erkek ağaçlardan yapılmaktadır. Dolayısıyla çoğaltmada da sadece erkek bitkiler kullanılır. Sakız ağacı tohumla çoğaltılabilir ancak, tohumdan elde edilen bitkiler (şekil 5) aşılanmak zorundadır. Sakız ağacının geleneksel çoğaltma yöntemi, kalın dallardan hazırlanan odun çeliklerinin doğrudan araziye dikilmesine dayanır (şekil 6). Bir yıllık sürgünlerden hazırlanan yapraklı çeliklerin köklendirilmesiyle (şekil 7) fidan elde edilip, bu fidanlarla da sakızlık kurulabilir.
Şekil 4. Dişi ve erkek sakız ağaçları
Şekil 5. Tohumdan çıkmış bitkicikler
Şekil 6. Odun çelikleri
Şekil 7. Köklenmiş yapraklı yarı-odun çelikleri
Damla sakızına dair ilk bilgiler M.Ö. 5. yüzyılda Herodot tarafından verilmiştir. Dioskorides’in De Materia Medica’sında, damla sakızının tedavi edici özelliklerinden bahsedilir. Yine Romalı Plinius, Naturalis Historiae adlı ünlü ansiklopedik eserinde, damla sakızının yararlarını anlatır. Damla sakızı, büyük hekim Hipokrat tarafından da iyi bilinmektedir. Bergama’lı Galen, saç dökülmesinden yılan sokmasına bir çok ilaçta damla sakızına da yer vermiştir. Roma’lı kadınlar dişlerini sakız ağacının dallarından hazırlanan kürdanlarla parlatmıştır. Sakız adasını 14. yüzyılda ele geçiren Cenevizliler damla sakızı ticaretinde monopol oluşturmuşlar, çıkardıkları yasalarla özellikle sakız hırsızlığına karşı ağır cezalar uygulamışlardır. Kaptan-ı Derya Piyale Paşa tarafından 1566’da fethedilen Sakız adasına, idari ve mali açıdan pek çok ayrıcalık tanınmıştır. Damla sakızı yüzyıllar boyu Sakız adasıyla Osmanlı sarayı arasında bir iletişim aracı olmuştur. Günümüzde damla sakızı üretimi sadece Sakız adasında yapılmaktadır (şekil 8; 9). Adanın güneyinde bulunan 24 sakız köyünde (Mastichohoria) yıllara göre 120-140 tonluk bir üretim söz konusudur. Yetiştiricilik, üretim ve pazarlama 1938 yılında çıkarılan bir yasayla kurulan üreticiler birliği tarafından düzenlenmektedir. Sakız adasında üretilen damla sakızı, 1997 yılında Avrupa Birliği’nin ilgili yönetmeliğine göre coğrafi işaret (PDO) almıştır. Bugün için 3513 kişi üretim faaliyeti içinde bulunmaktadır (şekil 10). Üretimin önemli bölümü Arap ülkelerine ihraç edilmektedir. Bunun yanında, sakıza dayalı önemli bir endüstri gelişmiştir.
Şekil 8. Sakızlıklar (Sakız adası)
Şekil 9. Sakızlık (Sakız adası)
Şekil 10. Sakız damlalarını temizleyen kadın
Türkiye’de ise sakız ağacı yetiştiriciliği ve damla sakızı üretiminin tarihçesine dair yeterli bilgi bulunmamakla beraber, özellikle Çiftlikköy ve Alaçatı’da bulunan eski sakızlık kalıntıları (şekil 11), geçmişte, sınırlı da olsa, yetiştiricilik yapıldığına işaret etmektedir.
Şekil 11. Eski sakızlıklar (Çiftlikköy)
Damla sakızın kimyasal bileşiminin % 97’sini reçine asitleri ve Mastikorezenler, % 1-3’ünü ise uçucu yağlar oluşturur.
Dünya pazarında Chios Mastiha adıyla tanınan damla sakızının birçok kullanım alanı bulunmaktadır (şekil 12):
– Naturel olarak çiğnenen damla sakızı sindirimi kolaylaştırırken, nefes açıcı etkide de bulunur.
– Düzenli olarak çiğnenmesi ağız ve diş sağlığı üzerinde çok olumlu etkilerde bulunur. Bu nedenle diş macunu yapımında kullanılmaktadır.
– Gıda sanayinde: Çiklet, reçel, dondurma ve sütlü tatlıların yapımında kullanılmaktadır.
– Rakı ve likör gibi distile alkollü içkilere aroma kazandırılmasında kullanılmaktadır.
– Sakız yağının antiseptik özelliği nedeniyle, yara merhemlerinin yapımında kullanılır.
– Doğal damla sakızı kandaki kolesterol seviyesini düşürerek, kalp krizi ve yüksek tansiyon riskini azaltmaktadır.
– Damla sakızı ülser ve gastrite neden olan Helicobacter pylori’ yi öldürerek, söz konusu rahatsızlıkları tedavi etmektedir.
– Kozmetik sanayinde kullanılan sakız yağı, cilt bakım kremlerinin yanı sıra UV ışınlarını emme özelliği nedeniyle güneş yağlarının bileşimine girmektedir.
– Sanat eserlerinin korunmasında kullanılan çok özel bir cilanın (MEGILP) hazırlanmasında kullanılır.
Şekil 12. Damla sakızının kullanım alanları
Bugüne kadar Çeşme yarımadasında ekonomik anlamda sakız ağacı yetiştiriciliği konusundaki girişimler sonuç vermemiştir. Bunun en önemli nedeni bölgede tarımın önemini yitirmiş olmasıdır. Tarım alanları hızla ikinci konut ve turistik tesislere tahsis edilmektedir. Bu nedenle, sakızağacı yetiştiriciliği için uygun iklim ve toprak özelliklerine sahip alternatif alanlara yönelmek gerekmektedir. Bunun yanında, doğrudan devlet desteği sağlanması ve alternatif üretim modellerinin (eko turizm, agro turizm, vb.) geliştirilmesi önem taşımaktadır.
Sakız Ağacı Yok Oluyor!
Çeşme Tarım İlçe Müdürlüğünün 1998 yılında yarımada genelinde yaptığı sayımda yaklaşık 250 adet hakiki sakız ağacı (P. lentiscus var. chia) olduğu saptanmıştır. Bu ağaçların önemli bir bölümünün, yasal koruma altına alınmış olan (05.01.1995/5608) çok yaşlı ve yok olma tehlikesi altındakiler olduğu bilinmektedir. Günümüze kadar geçen yaklaşık 22 yıllık zaman diliminde, mevcut ağaçların durumundaki kötüleşme devam ederken, ağaç sayısında da ciddi azalmalar gözlenmiştir. Başta yoğun yapılaşma olmak üzere, ilgisizlik ve kurumlar arası yetki karmaşası vb. nedenlerle yasal koruma altındaki ağaçlarda bile nitelik ve nicelik açısından önemli kayıplar yaşanmıştır. Sonuç olarak sakız ağacında tam anlamıyla bir genetik aşınma gözlenmektedir.
2012 Çiftlikköy’de yarısı yapılaşmaya gitmiş anıtsal ağaç
Sakız ağacında yaşanan bu hızlı yok oluşa karşı bazı girişimlerde bulunulmuştur. Bunlar çoğunlukla bitkiyi kendi doğal yetişme ortamında (in situ) korumaya yönelik adımlardır.
Bu konuda tarafımızca sonuç alınan en önemli projeler:
– E.Ü.Z.F. Bornova sakız ağacı çelik/kalem damızlığı (42 ağaç). Bununu yanında, az sayıda da olsa yazlık konut bahçelerinde eskiden kalma ya da yeni dikilmiş sakız ağaçlarına rastlamak mümkündür.
– Alaçatı sakızlığı koruma ve rehabilitasyon çalışmaları (97 ağaç)
– Ilıca Meteoroloji Müdürlüğü sakızlığı (19 ağaç)
– Çiftlikköy örnek sakızlığı (tohumdan, 105 ağaç)
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sakızlığı (Bornova)
Alaçatı sakızlığı
Çiftlikköy örnek sakızlığı
Alaçatı Sakızlığı ve Önemi
Alaçatı sakızlığı ilçe merkezinin kuzeyinde, 5.000 ve 6.000 no’lu sokakların kesiştiği noktada yer almaktadır. 9.5 da’lık bu alan, içinde barındırdığı çok yaşlı sakızağaçları nedeniyle özel bir öneme sahiptir. Bu nedenle park statüsü kazandırılarak, içindeki mevcut 97 ağaç 05.01.1995/5608 sayılı koruma kurulu kararıyla yasal koruma altına alınmıştır. Çeşme yarımadasında geçmişte damla sakızı üretilen en büyük sakız ağacı plantasyonu olma özelliğine sahiptir. Mevcut ağaçlar içinde üç farklı klonun bulunması, burayı gerçek anlamda bir bitki klon bankası konumuna getirmektedir. Söz konusu üç klon, morfolojik olarak Sakız adasında yetiştirilen ‘Siderakikos’, ‘Maroulitis’, ‘Mavroschinos’, klonlarıyla benzeşmektedir.
Farklı sakız ağacı klonları
Buradaki ağaçların çok yaşlı olması, bu alanda korumanın yanında iyileştirme çalışmalarını da gerekli kılmaktadır. Bu nedenle Alaçatı belediyesinin katkılarıyla alana 72 m2’lik bir üretim serası kurulmuştur. Çeşme Tarım İlçe Müdürlüğü ve E.Ü.Z.F’nin de katkılarıyla, klonal yöntemlerle (odun çeliği, yapraklı çelik, havai daldırma) fidan üretimine başlanılmıştır. Yaşlı ağaçların rehabilitasyonunun yanında, alandaki boş yerlere yeni dikimler yapılması ve fazla fidanın da yetiştiricilik yapmak isteyenlere tahsis edilmesi hedeflenmektedir. Alanda ayrıca bir restoran-kafe mevcuttur.
Çöplük Olarak Kullanılan Sakız Ağaçları
Sakız ağacının sık ve şemsiye formunda büyümesi, koruma altındakiler de dahil, birçok ağacın dip ve etrafının moloz ve çöp döküm alanı olarak kullanılmasıyla sonuçlanmıştır.
Görseller
Çeşme Sakız Ağacı Toplantısı. 23.10.1998
Ege Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Candeğer Yılmaz’a, Dekanımız Sayın Prof. Dr. Akın Olgun’la birlikte Ziraat Fakültesi Damla Sakızı hediye ederken. 24.03.2014
Sakız Ağacı Yetiştiriciliği Kursu. Mordoğan. 31.05.2013
Ege Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Necdet Budak’a, Dekanımız Sayın Prof. Dr. Nedim Koşum’la birlikte Ziraat Fakültesi Damla Sakızı hediye ederken. 05.03.2019
İtalya’dan İthal Edilmiş Süs Amaçlı Sakız Ağacı Fidanları